24 Ağustos 2011 Çarşamba

GİT

Git iş işten geçmeden, çok geç olmadan vakit,
Günahıma girmeden, katilim olmadan git!

Git de şen şakrak geçen günlerine gün ekle,
Beni kahkahaların sustuğu yerde bekle.

Git ki siyah gözlerin arkada kalmasınlar,
Git ki gamlı yüzümün hüznüyle dolmasınlar.


Mademki benli hayat sana kafes kadar dar,
Uzaklaş ellerimden uçabildiğin kadar.

Hadi git, benden sana dilediğince izin,

Öyle bir uzaklaş ki karda kalmasın izin.

Kahrımın nedenini söylesem irkilirler;
Çünkü herkes beni Kays, seni Leyla bilirler.

Sanırlar ki sen beni biricik yar saymıştın;
Oysaki hep yedekte, hep elde var saymıştın.

Hadi git, ne bir adres, ne bir hatıra bırak,
Zannetme ki, pişmanlık, mutluluk kadar ırak!

Sanma ki fasl-ı bahar geldiğim gibi gitmez,
Sanma ki hüsranını görmeye ömrüm yetmez.

Her darbene tahammül edecektir bedenim,
Gururum mani olur perişanıma benim.

Yari Ferhat olanın ellerle ülfeti ne?
Şirin ol katlanayım dağ gibi külfetine.

Henüz layık değilken tomurcuk kadar aşka,
Sana gül bahçesini kim açar benden başka!

Hercai arılara meyhanedir çiçekler,
Kim bilir şerefinden kaç kadeh içecekler!

Mademki aşk tablosunun takdirinden acizsin,
Git de çağdaş ressamlar modern resimler çizsin.

Ne vedaya gerek var, ne de mektuba hacet,
Git de Allah aşkına bir selama muhtaç et!

Güllere de aşk olsun gene sen kokacaksan!
Fallara da aşk olsun gene sen çıkacaksan!

Kopsun nerden inceyse artık bu bağ, bu düğüm!
Her gece daha berbat, daha vahim gördüğüm.

Korkulu düşlerimi yorumdan kaçırıyorum;
Sırf sana üzülüyor, sırf sana acıyorum!

Git iş işten geçmeden, çok geç olmadan vakit,
Günahıma girmeden, katilim olmadan git! ...

                                                       Cemal SAFİ



Cemal Safi bu muhteşem şiiri fevkalade yazmış ve yukarıdaki videoda da izleyebileceğiniz üzere çok güzel yorumluyor.

Şiiri çok öncelerden ilk defa televizyondan izlemiştim ve beni derinden etkilemişti. Herkes bilir ki şiir yazmak zordur. Düz yazı gibi değildir. Az kelimeyle çok şey anlatma başarısıdır şiir. Düz yazıyı herkes yazabilir fakat şiiri herkes değil. Ya da herkes yazar ama şiir olur mu beğeni kazanır mı tartışılır? Sn. Cemal Safi bu şiiri eminim çok uğraşmadan yazmıştır çünkü şiir yazmak bence onun doğasında var. Yılların birikimi bilgi ve tecrübesi ve tabiki kendinde olan hissiyat, duygu seli şiir yazma becerisiyle birleştiğinde böyle güzel şiirler ortaya çıkıyor.

Fakat bu muhteşem şiir bir süre sonra mahvedildi hem de bu şiir, usta bir ses sanatçısı tarafından çarçur edildi. Bu şiire biçilen kaftan öyle bol biçildi, öyle biçimsiz dikildi ki yapılan şarkıyla beraber bu şiir yerle yeksan oldu. Ezildi büzüldü. Tabiri caiz ise yerin dibine gömüldü. Şiirliğinden utanır oldu.

Candan Erçetin idi bu şahane şiire bütün bu eziyeti eden. Bu kadar kötü bir şarkı için bu şiir seçilmemeliydi. Alalade yazılmış bir şiire bestelenmeliydi. Böyle bir şahesere bu kötü güfte yapılmamalıydı. Biraz özenilmeli, üzerinde çalışılmalıydı. Kasete yetiştirilmek için aceleye getirilmemeliydi.

Yazıyı fazla uzatmadan taktiri size bırakıyorum ve Candan Erçetin'in video klibini aşağıda yayınlıyorum.
Cemil ÖZCAN

1 yorum:

UĞURBÖCEĞİ dedi ki...

Çok isterim ama bir türlü okuyamam...:( En çok da Necip Fazılı okumak istemişimdir... Daha çok roman yada tarihi(İskender PALA) okumayı severim...Sizi iyi anlıyorum bazen okuduğum kitaplar hakkında öyle yorumlar okuyorum ki:(