Bilimlerin arasında en önemlisi olan ve “sciences of the queen” (bilimlerin kraliçesi) diye adlandırılan ekonomi çok karmaşık veya zor bir bilimmiş gibi görünmesine rağmen sözlük anlamından da anlaşılacağı üzere aslında çok basittir. Sonsuz istek ve arzuların kıt kaynaklarla idare edilmesi şeklinde açıklayan günümüz sözlükleri, Eski Yunanda ise evin mal varlığını yönetme sanatı olarak açıklamıştır.
www. milliyet.com.tr
Kişilerin ekonomisi, aile ekonomisini, ailelerin ekonomisi devletin ekonomisini ve devletlerin ekonomisi de küresel ekonomiyi oluşturur. Günümüz ekonomik sisteminde mal yönünden çok zengin olan birisi beş kuruşsuz kalabildiği gibi beş kuruşu bile olmayan bir kişi ise çok zengin olabilir. Bu kadar kolay mı dediğinizi duyar gibi ama bu yazıyı bu konuda sizi ikna edebilmek için yazıyorum.
Sizi ikna etmeye çalışıyorum çünkü inanmak başarmanın yarısıdır. İnsanoğlunun yapamayacağı hiçbir şey yoktur. Yeter ki istesin... Vereceğim örneklerdeki kişiler hiç sermayesiz sadece iyi bir fikirle ve girişimci bir ruha sahip olmakla milyonlarca hatta ve hatta milyarlarca dolar sermayeye sahip olmuşlardır.
Sergey Brin ve Larry Page Google’yi, Bill Gates Microsoft’u, Steve Jobs iPod’u, Michael Dell Dell Computer’i icat ederek isimlerini duyurmakla kalmamış ve dünyanın sayılı zenginleri sıralamasında önlerde yer almışlardır. Bu isimlere son olarak Mark Zuckerberg Facebook’u icat ederek eklenmiştir.
Yukarıda isimlerini ve ürünlerini saydığım girişimcilerin şaşırtıcı bir özelliği ise hiçbirinin üniversite mezunu olmamasıdır. Bu isimler üniversiteyi bitirmeden ayrıldıktan sonra şu an ki zenginliklerine ulaşmışlardır.
Bizlerin de bu insanlar gibi zengin olmamız işten bile değil. Öncelikle iyi bir fikir, girişimcilik ruhu ve inanmak ihtiyacımız olanlar. Bu insanlardan hiçbir eksimiz yok. Sadece isteyelim...
Cemil ÖZCAN
0 yorum:
Yorum Gönder